Zorluklarda Çiçek Açabilirsin! Psikolojik Dayanıklılık (Resilience)

Ünlü psikolog Rick HANSON psikolojik dayanıklılık kavramını ‘’Zorluklara uyum sağlayabilme ve hızlıca toparlayabilme sanatı’’ olarak tanımlamıştır. Güzel bir benzetme ile ‘bambu kamışı gibi olabilme’ demektir. Yani kırılmadan bükülebilme, bütün zor koşullara rağmen yıkılmadan ayakta kalabilme ve en önemlisi de hayat normale döndüğünde kaldığı yerden devam edebilme demektir.

Fotoğraf: Velizar Ivanov, Unsplash

Psikolojik Dayanıklılık (Resilience) Nedir?

Psikolojik dayanıklılık; zihinsel ya da duygusal olarak zorluklar ve stresli yaşam olaylarına uyum sağlayabilme, sorunlarla ve krizlerle başa çıkabilme ,toparlama ve önceki duruma hızlı bir şekilde geri dönebilme kapasitesidir. Yerli literatürde yılmazlık, psikolojik sağlamlık, psikolojik dayanıklılık, psikolojik esneklik gibi farklı isimler kullanılıyorken İngilizce karşılığı ‘Resilience’ olarak kullanılmaktadır. Birçok kişinin aklına ‘dayanıklılık’ diyince katı, sert gibi bir algı oluşmaktadır. Aksine dağılmayacak kadar ‘sağlam, kırılmayacak kadar ‘esnek’ olmak demektir.

Stres, yas ve şok anormal olaylara verilen normal tepkilerdir ancak farklı olarak psikolojik sağlamlığa sahip kişiler düşünce ve davranış tarzları ile stresli durumu daha sağlıklı ve hızlı bir şekilde atlatırlar. Bir travmatik olayı deneyimleyen bu kişiler durumu kişiselleştirip, genelleştirip, felaketleştirip veya hayatın bütününe atfedilen genellemelere gitmemektedir. Daha yapıcı ve gerçekçi sorularla yeni bir bakış açısı geliştirirler. Yapılan araştırmalarda psikolojik dayanıklılık, bebeklik dönemimizde anne ya da bakım veren ile gelişen bağlanma türümüz ile de ilişkilidir. Güvenli bağlanan çocuklarda, psikolojik dayanıklılığın daha fazla geliştiği bulunmaktadır.

Psikolojik Sağlamlığa Sahip Bireylerin Özellikleri Nelerdir?

Kişinin psikolojik sağlamlığına hem kalıtım hem de çevre etki etmektedir. Kalıtımsal olarak kişinin aile geçmişinde depresyon veya kaygı bozukluğu olan kişilerin zorlu durumlar karşısında psikolojik zorluklar yaşayabileceklerini göstermektedir. Çevre faktörü ise sosyal desteğe sahip olmak psikolojik dayanıklılığa ciddi ölçüde fayda sağlamaktadır. Kişi hayatında ailesinden, arkadaşları ve yaşadığı toplumdan ne kadar destek alabiliyorsa o kadar fazla psikolojik dayanıklılık gösterebilecektir. Kişi genetik olarak daha hassas bir mirasa sahip olsa bile sosyal destek sayesinde psikolojik dayanıklılığı olumlu yönde gelişebilmektedir.

 Yapılan araştırmalara göre psikolojik sağlamlığa sahip kişilerin bazı özelliklerinin gelişmiş olduğu görülmüştür. Listeleyecek olursak;

  • Değiştiremeyecekleri olayları kabullenme eğilimindedirler.
  • Olumlu duygu/düşüncelere sahiptirler.
  • Gerektiğinde destek almaktan çekinmemektedirler.
  • Gelecekleri hakkında umutları hep vardır.
  • Sorunlarından kaçmak yerine yüzleşebilme becerilerine sahiptirler.
  • Yaşadıkları olaylara bir anlam yüklemektedirler.
  • Zorlukların insanı geliştirdiği ve büyüttüğü bakış açısına sahiptirler.

Psikolojik Sağlamlığın Faydaları

   Hem duygusal hem de psikolojik bir sağlamlığa sahip olmanın çeşitli faydaları vardır. Daha iyi bir stres yönetimi yapabilmek, daha sağlıklı ilişkiler kurmak, daha iyi karar verme becerisine sahip olmak, daha yüksek bir özgüven oluşturmak, daha iyi iş performansı sergilemek ve daha iyi hem psikolojik hem de fiziksel sağlığa sahip olmak kişinin hayat kalitesini ciddi ölçüde artırmaktadır.

Psikolojik Sağlamlığın Unsurları

   Psikolojik dayanıklılık, bireylerin hayatı boyunca karşılaşacakları stresli ve zorlu olaylar karşısında daha sağlıklı ve pozitif bir şekilde tepki vermelerine yardımcı olur. Dolayısıyla temel anahtarlarla doğru kapıların açılması yapboz parçaları gibi doğru yerde ve doğru zamanda var olması kişinin bütünlüğünü tamamlamaktadır. Maddeleştirecek olursak;

  • Anlamlı bir amaç peşinde koşuyor olmak. Kişinin belirli bir amacının olması dayanıklılığı artırmaktadır.
  • Bilişsel esnekliğe sahip olmak. Düşünce ve strese tepki verme konusunda esnek olma eğilimi kişilerin psikolojik sağlamlığını artırır. Durumu bütün olumsuzluklarıyla kabul etmek atılacak en önemli adımdır.
  • Zorlukları birer ‘meydan okuma’ olarak değerlendirmek. Kişinin temel varsayımlarını sarsan büyük yaşam mücadeleleri, olumlu psikolojik değişimlere yol açabilir.
  • Acılardan büyüyerek çıkmak. Herkes her zaman başarısızlıkla karşı karşıya gelmektedir. Psikolojik dayanıklılığa sahip olan kişiler bu deneyimi kendilerini geliştiren ve büyüten bir fırsat olarak görmektedirler.
  • Korkuya rağmen cesur davranmak. Cesaret, kişinin yıkıcı alışkanlıklarıyla yüzleşme gücüdür. Sıkıntı karşısında ilerleyenler iç güçlerini artırır.
  • Duygu düzenlemesi yapmak. Düşünce akışını yönetme ve ileriye dönük planlar ve hayaller kurabilmek dayanıklılığı güçlendirir.
  • Kontrol sahibi hissetmek. ‘Baş edebilirim’ hissi çaresizlik durumunun sebebidir. Bağımsız hareket etme ve yaşamını şekillendirme kapasitesini ifade eder.
  • Sosyal destek almak. Sosyal desteğin varlığı, kaygı ve stresi azaltır. Dayanıklığa sahip kişiler hem çevreden destek alırken çevresine de destek sağlarlar.
  • Olumlu düşünme becerileri geliştirmek. Olumlu düşünmek, sorunların çözümüne odaklanmanızı sağlar ve daha iyi sonuçlar elde eder.
  • Öz-yeterlik algınızı güçlendirmek. Kişinin kendisine güvenmesi, zorluklarla başa çıkmak konusunda daha iyi bir zihin yapısı geliştirmenize yardımcı olur.
  • Kaynak yönetimini öğrenmek. Zamanı, enerjiyi ve diğer kaynakları doğru şekilde yönetmek stresi azaltabilir.
  • Destek almak. Kişinin ihtiyacının olduğunu düşündüğü noktada yardım almak dayanıklılığını ciddi derecede artırmaktadır. Zihninizde oluşan yün yumağından kurtulmak için uzmandan destek almak önemlidir.
  • Empati ve sosyallik sahibi olmak. Diğer insanlarla duygusal bağ kurma becerisine sahip olmaktır, sağlıklı duygusal ağları bütünleştirmelerine izin veren sağlıklı ilişkiler yaratmaktır.
  • Duyguları bastırmamak. Özellikle travmatik deneyimlerin ve duyguların su yüzüne çıkması oldukça önemli ve gereklidir.
  • Hedef belirlemek ve kendini korumak. Kişi kendini iyi hissettiği ve ulaşmak istediği en son noktayı hayal etmesidir. Bunu yaparken de  fiziksel ihtiyaçlarınızı karşılamak aynı zamanda moralinizi yükseltecektir.                                                                                                                                             
Paylaş