Et Tırnaktan Ayrılmaz! Tırnak Yeme Hastalığı (Onikofaji)

Tırnak yeme davranışı kişinin yaşamını ciddi ölçüde olumsuz etkilemektedir. Kendini asla yalnız hissetme tek değilsin! Yapılan araştırmalarda çocukların % 35’inde, ergenlerin ise % 45’inde görülen bu davranış çeşitli nedenlerle gün yüzüne çıkmaktadır. Tırnak yeme alışkanlığı sağlık açısından hem elin yaralanıp enfeksiyon kapması hem de bakteri yutmak gibi nedenlerle oldukça zararlı olabilir ve kişide başka bir hastalık oluşturmasına da zemin hazırlayabilir.

Fotoğraf: Julian Hochgesang, Unsplash

Tırnak Yeme Hastalığı Nedir?

Tırnak yeme hastalığı bir veya daha fazla parmağı ağza sokma, tırnak etini ya da tırnağı dişiyle koparma, tırnağın çevresindeki dokuları tahrip etme, derileri yolma durumudur. Tırnak yeme hastalığı tıpta onikofaji olarak tanımlanır. Onikofaji ile genellikle çocuklukta ve genç yetişkinlerde karşılaşılır ve ilerleyen aşamalarda da devam edebilir. Yetişkinlik döneminde de bazı psikolojik bozukluklar bu duruma eşlik eder. Bunların arasında anksiyete, obsesif kompulsif bozukluk, duygusal gerginlik vardır. Tırnak yemek kişi için rahatlamayı ifade eder. Ayrıca aileden görerek ya da stresle başlayan, tırnak yeme davranışı, bir süre sonra vazgeçilemez bir alışkanlığa dönüşür. Bu alışkanlık, stres dönemlerinde artarken, normal dönemlerde azalır.

Tırnak yeme hastalığı genellikle çocukluk döneminde, 3 veya 4 yaşlarından sonra başlar. Yapılan araştırmalara göre, yaklaşık olarak 5 kişiden 1’inin tırnak eti koparma alışkanlığı olduğunu çocuklara  ise yaklaşık olarak 3 çocuktan 1’inde bu alışkanlığın görüldüğü belirtiliyor. Bu davranışa sahip kişilerin bazıları bilinçli olarak yaptıklarını söyleyebiliyorlar, bazıları da spesifik durumlar veya tetikleyiciler ile karşılaştıkları zaman tırnaklarını yeme eğilimi gösteriyor.

Tırnak Yeme Hastalığının Nedenleri?

Tırnak yeme hastalığının hem psikolojik hem fizyolojik çeşitli nedenleri vardır. Tırnak yeme davranışı oldukça yaygın bir durum olsa da problem olarak değerlendirmek için altında yatan sebebe bağlıdır. Bu davranışı tetikleyen başlıca etkenler vardır. 

  • Genetik. Yapılan bazı araştırmalara göre genetik miras önemlidir. Ebeveynde bu alışkanlık varsa çocukta da %75 civarı görülebilir. Bu oran genetiğe vurgu yapabildiği gibi çevresel etkenlere de vurgu yapabilir. Annesi tırnak yiyor diye bakıp öğrenmesi olası. 
  • Başa çıkılamayan duygular. Genellikle kaygıyla ilgilidir. Bu davranışa sahip kişilerin %25’inde obsesif kompulsif bozukluk veya anksiyete bozukluğu da eşlik etmektedir. Başka bir duygu ise ‘hayal kırıklığı’dır. Ayrıca saldırgan ve kavgacı aile ortamında dışa aktarılamayan öfke bu şekilde dışa vurulmaktadır.
  • Sıkılmak ve bunalmak. Stres, sıkılmak veya hareketsizlikten kaynaklanabiliyor. Bazı kişiler markette sıra beklerken veya kitap okurken bu davranışı gösterme eğilimindedir. 
  • Farklı psikiyatrik sorunlar. Bu durum bazı psikolojik problemlerle ilişkilendirilebilir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, karşıt gelme bozukluğu, ayrılık kaygısı, saç çekme, kirpik, kıl yolma idrar kaçırma, tik bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk bu duruma örnektir.

Çocuklarda tırnak yeme davranışı aile içerisinde var olan otoriter tutumla tetiklenebilir. Eğer ki çocuk kendisini aile içinde baskı altında hissederse kendisine göre bir baş etme süreci oluşturabilir. ilgisiz aile ortamında çocuk rahatlama yöntemi olarak tırnak yeme davranışı gösterebilir.  Bu durumu tetikleyen emek duygular gerilim, salgırganlık, öfke, sıkıntı, üzüntü, korku, değersizlik, güvensizliktir.

Tırnak Yeme Hastalığının Belirtileri

Elbette ki birinci koşul yetişkinin veya çocuğun tırnak yeme davranışını sergilemesidir. Çeşitli durumlarda tırnak yediğini inkar eden durumlar için el ve tırnak yapısından bu durum çok daha net bir şekilde karşımıza çıkar. Diğer belirtilere de göz atalım;

  • Tırnak yedikten sonra suçluluk ve utanç hissi
  • Kasıtlı sosyal geri çekilme ya da diğerlerinin kişiyi davranışı nedeniyle utandırması veya onunla alay etmesi sonucu karmaşıklaşmış aile ve sosyal ilişkiler
  • Çok kısa ve düzensiz tırnaklar ve parmaklarda siğil oluşumu
  • Parazit enfeksiyonlarına bağlı rahatsızlıklar
  • Kaygıyla baş edememe
  • Tırnak yeme anında gerilim ve zevk
  • Yalnız kalındığı anlarda eller ağıza gitmesi
  • Çeşitli diş sağlığı problemleri oluşur.

NOT: Bu belirtilerden hepsi veya birkaçı varsa uzamana başvurmakta fayda vardır.

Tırnak Yeme Hastalığının Zararları Nelerdir?

Tırnak yeme alışkanlığı kişiye çeşitli zararlar verse de gerekli müdahalelerle tedavisi mümkündür. Olası zararları ise; ağız içi enfeksiyon hastalıkları daha yaygın şekilde yaşanır, bağırsak parazitlerinin çoğalmasına neden olur, tırnak midede sindirilemeyen bir yapıdadır. Bakteriler tırnak aralarında biriktiği için ağız yoluyla bulaşan hastalıkların oluşma ihtimali yükselir, tırnak yeme sonucunda tırnakların şekli bozulur ve deride iltihaplanma meydana gelir, tırnak yeme diş dokusunu da zedeleyerek diş sağlığını tetikler. Estetik olarak da el üzerinde hoş olmayan bir görüntü oluşturur.

Tırnak Yeme Hastalığının Tedavisi ve Öneriler

Çocuklarda bu davranış 3-4 yaşlarına kadar görmezden gelinirse davranış ortadan kalkmaktadır. Ancak tekrarlarsa bu durumda mutlaka destek almak gerekir. Buradaki temel amaç bazen dikkat çekmek olabilir. Bu durumlarda tırnak çevresine sürülen acı oje, zeytinyağı gibi durumlar da bir yere kadar etki eder. Rahatlama çalışmaları, nefes egzersizleri ve oyun terapisi bu noktada etkilidir. Çünkü tırnak yeme hastalığı temelde bir kaygı problemidir. Çocuklukta bu duruma müdahale edilmesi önemlidir. Tırnak yemeyi bırakmak için çeşitli yöntemler kullanılabilir. Tırnakları kısa kesmek, maniküre gitmek, elleri meşgul tutmak, acı oje kullanmak, stres ve kaygıyı yönetmeye çalışmak bazı önerilerdir. Her tırnak yediği durumda bir not defterine çarpı atma ve bu çarpının sayısına bakıp günün hangi saatlerinde ne olunca yeniyor gibi kayıt tutulabilir. Ayrıca kayıt tutmanın kendisi bile tırnak yemeyi azaltabilir. 

   Tırnak yeme davranışının tedavisinde çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Bu durumda bir uzmandan destek almak çözüm odaklı bir sonuç getirmektedir. Kaygının yoğunluğuna göre psikoterapi desteğinin yanında psikiyatrist gözetiminde ilaç tedavisi de uygulanması gerekebilmektedir. Tedavi sürecinde ‘Bilişsel Davranışçı Terapi’ ve ‘Psikanalitik ve Psikodinamik Terapi’ kullanılması ciddi derecede etkili olacaktır.

Paylaş